26 Şubat 2014 Çarşamba

ERKEN DOĞUM

Normal gebelik süresi 40 haftadır. 37-41 hafta arası meydana gelen ve doğum ağırlığı 2500-4000 gr arası olan doğumlara normal doğum denir. 37 haftadan önce ve doğum ağırlığı genellikle 2500 gr altı doğumlara erken doğum ( Prematür Doğum ) denir. Tüm gebeliklerin % 8 i erken doğumdur. Miyadından önce doğum sancıları başlar ve rahim ağzında açılma yapar ve ya zamanında önce su kesesi açılır ve erken doğum eylemi başlar. Özellikle bebekte akciğer ve organ sistemlerinin yetersiz gelişimine bağlı sağlık sorunları ortaya çıkar. erken doğum yeni doğan bebeklerde en sık ölüm sebeplerindendir.

Erken Doğum Nedenleri:

A. Anne ile ilgili nedenler ;
- Evvelden erken doğum yapmak ( Risk %25-50 artar )
- EMR ( su kesesinin erken açılması)
- Beslenme organında erken yaşlanma,
- Beslenme organında şekilsel bozukluk,
- Rahimde doğuştan gelen şekil bozuklukları ve ya sonradan oluşan bazı hastalıklar ( Myom )
- Rahim ağzında yetersizlik ( Doğuştan veya yapılan cerrahi işleme bağlı )
- Annede kronik hastalıklar ( Hipertensiyon, Kalp, Diabet, Anemi )
- Annede Enfeksiyon ( İdrar yolu, böbrek, barsak ve vajina enfeksiyonları)
- Gebelikte yetersiz beslenme ve ya aşırı kilo alımı
- 18 yaşın altında  ve ya 35 yaş üstü olmak, 150 cm den kısa boy
- Sigara, alkol ve madde bağımlılığı
- Aşırı fiziksel aktivite
- Sık cinsel ilişki
- Psikolojik travma, aşırı sıkıntı stres...

B. Bebek ile ilgili nedenler;
- İkiz üçüz gebelik
- Bebeğin suyunun fazla olması ve rahimde gerilme
- İri bebek
- Bebekte genetik problem
- Bebeğin ters gelmesi...

Erken Doğumun Bebeğe Etkileri

A. Doğum sonrası etkiler ;
     Özellikle akciğer ve organ sistemlerinin yetersiz gelişimine bağlı etkiler ortaya çıkar. Akciğerlerde kan oksijenlenmesinin yetersizliğine bağlı organlarda bozukluklar ortaya çıkar.
- Solunum problemleri
- Kalp problemleri ( Özellikle 30 hafta altı bebeklerde )
- Beyin problemleri ( Kafa içi kanama ve beyin harabiyeti)
- Hipotermi (Bebekte ısı kaybı, ciltaltı yağ dokusu yetersizliğine bağlı )
- Hipoglisemi ( Bebekte kan şekeri düşmesi, karaciğerin yetersiz gelişimine bağlı )
- Barsaklarda hücre harabiyeti
- Anemi
- Bebek vücut direncinde düşme ve enfeksiyon.

B. İleri yaşlardaki etkiler ;
- Spastik çocuk ( beyin hücre harabiyetine ve ya kafa içi kanamaya bağlı )
- Öğrenme bozuklukları
- Görme problemleri
- İşitme problemleri
- Diş problemleri
- Kronik sağlık sorunlar ( Sık enfeksiyon, Astım, Beslenme problemleri, Şeker hastalığı riski ).

Erken doğum yapanlar nelere dikkat etmeli:

  Erken doğum yapan bir kadının sonraki gebeliğinde düzenli takibi önemlidir. Erken doğum belirtilerine ve risk faktörlerine karşı uyanık olmalıdır. Rahim kasılmalarını  kendi takip edebilmeli, normali anormalden ayırabilmelidir. Vajinal akıntı konusunda bilgilendirilmelidir. Gebelik kontrollerinde , anne beslenmesi ve kilo alımı yakın takip edilmeli risk faktörleri bertaraf edilmelidir. Rahim ağzındaki incelme ultrasonda tesbit edilebilmeli, NST cihazı ile sancılarının ne tür olduğu ortaya çıkarılmalıdır. Bebek ve beslenme organındaki problemler evvelden tesbit edilebilmelidir. Gebe kalmadan önce hasta muayene edilmeli ve erken doğuma yol açabilecek doğumsal rahim anormallikleri ve myom gibi hastalıklar tanınmalı ve tedavi edilmelidir. Etkin bir gebelik takibi ile erken doğum riski belirgin şekilde azaltılabilir.

Erken Doğum Tedavisi ( Tokoliz ):

  Erken doğum yapma riski artmış gebelere yatak istirahati, bol sıvı alımı önerilir , aşırı fiziksel aktivite ve cinsel ilişki yasaklanır. Dengeli beslenme ile demir, mağnezyum, kalsiyum, folik asit ve protein alımı sağlanır. Gerekirse ağızdan alınan rahim kasılmalarını engelleyen ilaçlar ( Mağnezyum ve Progesteron ) verilebilir. Erken doğum riskinin arttığı durumlarda gebe hastaneye yatırılır ve bu tür ilaçlar serum ile verilir. Celeston adı verilen ilaç ile bebeğin akciğer gelişimi hızlandırılır. Gerekirse bebek olgunlaşana kadar gebe hastanede takip edilir. Doğum , bebek yoğun bakım şartlarının uygun olduğu bir hastanede planlanmalıdır.

Op.Dr.İsmet Yıldırım
www.drismetyildirim.com





-

10 Şubat 2014 Pazartesi

Gebelik ve NST


Gebeliğin son zamanlarında bebekte mevcut bir sıkıntıyı ortaya çıkarmak amacı ile yapılan özel bir uygulamadır. Bebek hareketlerine ve rahim kasılmalarına bebeğin kalbinin verdiği cevabı ölçen bir yöntemdir. Bebeğin kalp atım sayısını ve rahim kasılma şiddetini ölçen iki prop karına yerleştirilir. Bebeğin her hareketine ve ya doğum sancıları esnasında rahimdeki kasılmaya bebeğin kalp atım sayısındaki artış veya azalma cevabı kayıt edilir. Normal bir bebek hareketine bebek kalbi ortalama 10-15 atım artışı ile cevap verir. Bebekte oksijenlenme ile ilgili ve ya gelişme ile ilgili bir problem mevcudiyetinde bu atım cevabı olmaz ve ya azalır. Aynı şekilde doğum esnasında rahim kasılırken bebeğe giden kan akımı azalır, beslenme organı yeteri kadar kanı takviye etmez ise bebekte sıkıntı dolayısı ile oksijensiz kalma ve kalp atım sayısında düşme meydana gelir.

NST ( Non Stres Test) gebelik takibinde aslında rutin yapılan bir işlem değildir. Bebek gelişiminde sıkıntı olduğu düşünüldüğünde belli periyodlarda hasta NST cihazına bağlanır ve bebeğin sıkıntısının derecesi tesbit edilir. Ultrasonografi incelemesinde bebek gelişiminin geri kalması, bebeğin suyunun azalması, beslenme organının zamanından önce yaşlandığı durumlarda ve de doppler inceleme ile bebek kan akımlarının bozulduğu durumlarda gebe NST cihazına bağlanır. Bu durumların dışında gebelik süresi dolup halen doğum yapmamış gebelerde acil bir sıkıntı tesbiti için günaşırı NST uygulaması yapılır. Doppler incelemede bebeğin normal kan akımına sahip olduğunun tesbit edildiği durumlarda, ayrıca bebek hareketlerinin anne tarafından normal hissedildiği durumlarda ve yine ultrasonografide gelişme geriliğinin tesbit edilmediği durumlarda  NST çekimine gerek yoktur.

Doğum sancıları çeken gebelerde rahim kasılmaları esnasında bebeğe yeterli kan akımı dolayısı ile oksijen gidip gitmediğini tesbit amacı ile NST çekimi yapılır. Bebeğin kanlanmasının yetersiz olduğu yani anne karnında bebeğin kakasını yapma ihtimalinin tesbiti durumunda acil sezeryan kararı verilir. Etkin bir NST çekimi ve acil doğum müdahaleleri ile son yıllarda spastik bebek doğumları iyice azalmıştır...

4 Şubat 2014 Salı

DÜŞÜK (Gebelik Kaybı)

Bütün Gebeliklerin % 15 i gebeliğin ilk 10 haftalık döneminde düşük ile sonuçlanır. Rutin yapılan ultrasonografi incelemesi ile bebek kalp atımının görülmemesi ile tanı konur. Genellikle gebe kanama ve parça düşürme şikayeti ile başvurur.

Düşük sebebi araştırıldığında, % 60-70 oranında bebekte genetik bir anormalliğin olduğu tesbit edilir. Doğal bir seleksiyon ile sakat olma potansiyeli olan bir bebek erken dönemde vücut tarafından tanınır ve bir nevi eliminasyonu yapılır. Hafif derece sakatlığı olan bir bebek ise ileri aylarda aynı sonuç ile karşılaşır, problemi daha az olan bir bebekte doğar ve tanısı konur ( Örneğin Down Sendromu-Mongol Hastalığı). Düşüklerde muhtemel diğer sebepler, anne rahminde doğuştan gelen anormallikler veya geçirilmiş bir hastalığa bağlı yapışıklıklar, annede gizli kalmış dahili hastalıklar ve pıhtılaşma problemleri, annede mikrobik bazı hastalıklar yine annede hormonal bazı hastalıklar diğer düşük sebepleridir.

Düşük durumunda yapılması gerekenler; gebe acil olarak kanama ve parça düşürme şikayeti ile gelmiş ise kanamayı durdurmak amacı ile rahim içindeki düşük materyeli kürtaj ile temizlenir. Rutin takiplerde tanı konulmuş ise planlı bir müdahale  ile rahim içi temizlenir.

Tekrar eden gebelik kaybı durumlarında bazı genetik tetkikler ve kan tahlilleri, rahim filmi çekimi yapılarak araştırma ve tedavi yoluna gidilir.